5.8.12

Ev Alma, Komşu Yap/Geliştir!

Giderek şehirleşen dünyada çok sayıda insan bir arada ama birbirini tanımadan yaşıyor. Değişen sosyal ilişki dokusu yalnız kalabalıklara yol açıyor. Şehir merkezlerinde herkes kendi telaşında. Şehirliler işine yetişecek, çocukları okula/kursa götürecek, aile büyüklerini ağırlayacak ya da ziyaret edecek, evini temizleyecek, evdeki her bireyin birbirine hiç benzemeyen satın alma ihtiyaçlarını karşılayacak. Bu söylediklerim ve benzerleri komşuluk ilişkilerine pek zaman bırakmıyor. Diğer bir bakış açısıyla da komşuluk ilişkileri daha güçlü olsaydı onların bize, bizim onlara yardımımız sayesinde hayat daha kolay olurdu. Komşu, diğer bir ifadeyle yerel arkadaşımızdır bizim ve yerel arkadaşlar uzaktaki arkadaşlardan çok daha işlevsel ve değerlidir. Ne var ki, artık yerel arkadaş olarak tanımladığım komşu bulmak çok zor.

Yazının başlığı ev alma, komşu yap / geliştir. Eskiden bir mahalleye yeni taşınan biri olduğunda komşular daha taşınma sırasında yiyecek bir şeyler getirir ya da çocuklarıyla gönderirmiş. Farz edelim ki taşındınız; bir gelen, bir hoş geldin diyen olmadı. Dahası siz taşınırken asansörün şalterini kapattılar. Zaten bu olaydan sonra apartmanda kimseye selam vermek dahi istemezsiniz. En çok ihtiyaç duyduğunuz anda asansörün kapatılması sizin hoşunuza gitmese de asansörün bozulmaması için düşünülmüş lüzumsuz bir önlemdir. 4 kişilik bir asansör ortalama 320 kilo taşıyabilir ve hiçbir aile normal şartlar altında bir asansöre 320 kiloluk bir eşya koyamaz. Bu ayrıntıyı bir kenara bırakıyorum. Taşındıktan ve iyice yerleştikten sonra bütün komşuları, elinizde bir tatlıyla ziyaret edip tanışabilirsiniz. Tatlının illa pastaneden alınmış bir baklava olması gerekli değil, evde yapılan bir irmik helvası da aynı işi görür. Şehir yaşantısında komşuların bazıları, bu sosyal girişiminizi şaşkınlıkla karşılayabilir ve size hiç de sıcak bir geri dönüş vermeyebilir. Bunun birkaç nedeni olabilir; yukarıda söz ettiğim gibi komşunun kendine özgü hayatında yoğun bir programı vardır ve komşuluk ilişkisine zaman ayıramayabilir. Ancak mutlaka bazı komşular sizi sevgiyle karşılayacaktır. Bazılarının sizi daha olumlu karşılamasına rağmen diyelim ki, yine ilişki gelişmedi. O zaman biraz daha ısrarcı olup bu hediyeleşme ve ikram sürecine yatırım yapmalısınız. Arka arkaya üç – dört kez tatlı götürdükten sonra normal insanlar size olumlu bir dönüş verecektir. İnsanları çaya, kahveye ya da yemeğe davet etmek de, komşuluk ilişkilerini geliştirir. Evde verilen bir doğum günü partisine, özellikle çocukların doğum günlerine davetler yapmak komşuluk ilişkilerinin gelişmesine yardım eder. Bazen fazladan aldığınız üç sinema biletiyle komşunuza bir gün önceden gidip yarın sinemaya gideceğiz, bize katılır mısınız demek de komşuluk ilişkisini geliştirmek için fırsattır. Bazen mahrem kabul ettiği için evine misafir almayan / alamayan komşular dışarı da etkinlikler için yaptığınız davetleri kabul ederler. Bu yürüyüş, bisiklete binmek olabilir. Alışverişe giderken komşuya haber verip bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormak da güzel bir adettir. Komşuluk ilişkisi önemli ölçüde başlangıçta verici olmakla gelişir. Ücretli bir kanalda maç izleyeceğim gelir misiniz diye de bir davet yapılabilir. Sohbet planlama kavramına özel olarak başka bir yazıda değineceğim. Ama sohbet planlama konusuna bir cümleyle değineyim. Bir komşunuzla bir araya geldiğinizde havadan sudan konuşmak yerine, önceden planladığınız ilgi çekici bir konuyu seçmek çok daha akıllıca olacaktır. Bütün bu çabalar, sonunda mahallenizden ya da apartmanınızdan en az birkaç kişiyi komşunuz yapacaktır.

Bisiklet Raporu: Amerika kazan ben geziyorum şu aralar. Her yerde bisiklete biniyor Amerikalılar. Maine’de bisiklet yolu işi abartılı ilerlemiş. Şehirler arası yola bile bisiklet yolu yapmışlar. Boston’dan Maine’e oğlumla trenle gittik ve trende özel bir vagon bisiklet taşımaya ayrılmıştı. Boston’da bütün otobüslerin önünde bisiklet taşıma aparatı var. Metroda da bisikletler için özel vagonlar bulunuyor. Bütün Miami caddeleri “Share the road-Yolu paylaş” tabelalarıyla dolu ve herkes vızır vızır bisikletle geziyor. Orlanda aynı şekilde. Eski özgür kölelerin kurduğu Bahamalar’ın başkentinde dahi bisiklet bir ulaşım aracı. Darısı başımıza diyorum.

Hiç yorum yok: