25.9.12

Müslümanların Masumiyeti ve Önyargılar

Müslümanlığın Batı Dünyasındaki yüzü Araplardır ve Müslüman imajı önemli ölçüde Arap imajıyla bütünleşiktir. Bu anlamda Arapların dünyada başarılı olması Müslümanlığın imajının iyileşmesi açısından çok önemlidir.

Batı’da Türklerin değil, ama Müslümanların imajı oldukça kötü. Müslümanlığın bir ülkenin ve toplumun geri kalmasına yol açtığı düşünülüyor. Bu düşüncenin arkasında düz bir mantık var. Geri kalmış Arap ülkelerine bakıyorlar; ardından bunlar hem geri kalmış hem de Müslüman, o zaman Müslümanlık bir ülkeyi geri bırakıyor diyorlar. Bu mantık son derece sorunlu, ama ortalama insan böyle düşünüyor. Sadece bununla kalmıyor. Örneğin, Müslümanların kadınları sünnet ettiğini düşünüyorlar. Müslüman erkeklerin dört kadınla evlendiğini düşünüyorlar. Kadınların seçme şansı olmadığına inanıyorlar. Müslümanlıkta kadının değeri olmadığı için Suudi Arabistan’daki uygulamanın yaygın olduğu ve Müslüman kadınlara otomobil kullanma izni verilmediği kanaatine sahipler. Yine bazı Arap toplumlarına bakarak, Müslümanların temiz olmadığı inancı hakim. Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da Müslümanların görünen yüzleri, sokaktaki sıradan ama eşlerinin birçoğunu başörtülü görüntüsüyle Müslüman olduğu anlaşılan insanlardır. Eğer onlar bir yanlış davranış içinde olurlarsa, yanlış davranışları tamamen tüm Müslümün topluma mal ediliyor. Bir Müslüman yere çöp atarsa fatura o ülkede yaşayan tüm Müslümanlara çıkarılıyor.

Tabii bir de Yahudi kontrolündeki medyanın tüm dünyaya yaymaya çalıştığı terörist eşittir Müslüman önyargısı var. Harvard Üniversitesi’nde katıldığım psikoloji programında hocamız, iki tane Yahudi profesöre referansla “tüm teröristlerin Müslüman” olduğuna ilişkin bir slayt gösterdi. (Kendisine bunun ne kadar saçma bir tez olduğunu delillerle ispatladıktan sonra slaytı ders içeriğinden çıkardı.) En son tüm dünyada büyük, büyük şiddet içeren tepkilere yol açan Müslümanların Masumiyeti isimli film hala hazırda var olan önyargıları iyice pekiştirecek gibi görünüyor. Şiddet içeren göstericilere dikkat çekip “Bakın, işte görüyorsunuz bu Müslümanlar ne kadar şiddet yanlısı ve korkunç insanlar deme imkanını yakaladılar.

Bütün bu önyargıların Müslümanlıkla ilgisi olmadığını biliyoruz, ama anlatmakta çok yetersiziz. Öncelikle bu önyargıların birkaçını genel olarak analiz edeyim. “Müslüman ülkeler geri kalmıştır” önyargısı yersiz bir genellemedir; çünkü dünyada hemen her dinin yaygın olduğu sayısız geri kalmış ülke vardır. Hristiyan, Hindu, Müslüman ya da Budist birçok ülke geri kalmış olabilir. Geri kalmışlığın nedenleri, çok çeşitlidir ve dinin bu konudaki etkisi çok azdır. Örneğin Sri Lanka çoğunluk itibariyle Budisttir, ama geri kalmıştır. Avrupa’da toplumları Hristiyan olan Portekiz (Portugal), İrlanda (Ireland), Yunanistan (Greece), İspanya (Spain) geri kalmış değilse bile büyük ekonomik sorunları vardır ve 1990’ların sonlarından itibaren PIGS kısaltmasıyla gruplanmaktadır. Dinin gelişmeyle ilgisinin olmadığının en iyi ispatlarından biri de Japonya’dır. Japonlar ne Hristiyan’dır, ne de Müslüman, çoğunluğu (%70’ten fazlası) kendilerini bir dine mensup hissetmemekte olduğunu belirtmektedir. Bir ülkenin gelişmişliği dinden çok doğal kaynaklar, ülkenin dünya coğrafyasındaki pozisyonu, eğitim yatırımları, hukuk sistemi, girişimcilik düzeyi, nüfus büyüklüğü, teknoloji üretebilme kapasitesi, iç ve dış güvenliği, politik istikrar, liderlik ve hatta iklim gibi faktörlerin birleşimiyle açıklanabilmektedir. İslam'la ilgili önyargıların birçoğu Müslüman ülkelerin yerel gelenek ve görgülerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, kadınların sünnet edilmesinin bildiğim kadarıyla İslam'la uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Suudi Arabistan’da kadınlara otomobil sürdürülmemesi, İslam diniyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan, İslam'la ilişkilendirilmemesi gereken bir uygulamadır. “Teröristler müslümandır” ifadesi, gerçekten çok adi bir ifadedir. İspanya’da, İrlanda’da, Amerika’da, Güney Amerika’da, Uzak Doğu’da Müslüman olmayan on binlerce terörist vardır. Kendini savunmaya çalışan Filistinliler, özellikle Müslüman terörist olarak tanımlanmaya çalışılmaktadır.

Peki, Müslümanlığın üstüne atılan bu çamurların lekeleri nasıl temizlenir? Dünyanın dört bir tarafında Müslümanlar örnek davranışlar sergilerken bir taraftan, iş, bilim, sanat, spor ve siyasette çok başarılı olduklarında temizlenir. Bu konuda Türk okullarına ve oralarda çalışan neferlerimizin gayretlerine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Hiç yorum yok: