4.11.12

İshak Alaton: Örnek Adam

Okumak için bence en güzel tercih hayat öyküleri… İnsan başkalarının doğru kararlarından, azimli çalışmalarından çok şey öğreniyor.

İshak Alaton’un hayat öyküsünün anlatıldığı, Mehmet Gündem’in kaleme aldığı Lüzumlu Adam İshak Alaton isimli kitap herkes için feyz alınacak bir kişisel gelişim kaynağı. 1927 doğumlu İshak Alaton’un hayatı, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihinin bir belgeseli gibi. Kitabın yazarı Mehmet Gündem’se de metin İshak Alaton’un ağzından anlatılmış.

Kitabı okurken öncelikle beni etkileyen birkaç bölümden söz etmek istiyorum. Öncelikle İshak Bey’in babasıyla ilgili anlattıklarını mutlaka okumanızı öneririm. Hem çok güzel bir aile bağlılığı öyküsü hem de Türkiye’de bugün birçoğumuzun hiç bilmediği çilelerin çekilmesine ilişkin bir öykü. Kitabın bu acı dolu pasajlarını okumayı size bırakıyorum ve kişisel gelişimle ilgili kısımlarına geçiyorum.

İshak Alaton, yedek subay olarak askerlik yaparken sınıfa bir gün bir komutan giriyor ve yabancı dil bilen var mı diye soruyor. İshak Alaton dahil, üç kişi el kaldırıyor. Diğer iki kişi İngilizce, İshak Bey Fransızca biliyor. Polatlı'da kendine tercümanlık görevi veriliyor. Ne var ki, Polatlı’ya vardığında tercümanlığını yapacağı kişinin Amerikalı bir pilotluk öğretmeni olduğunu öğreniyor. Amerikalı subay, İshak Bey’i İngilizce bilmediği için istemiyor. Ama İshak Bey, sınırlı İngilizcesiyle Amerikalı subayla çok ilginç bir pazarlık yapıyor. O günün Türkiye’sinde kısa sürede başka bir tercüman bulamayacağını ve kendisine 28 gün süre verirse İngilizcesi’ni ona tercümanlık yapacak düzeye getireceğini, uçuş ders notlarını bir gün önceden ayrıntılı bir şekilde çevireceğini söylüyor. Amerikalı subay da bu teklifi kabul edince İshak Alaton, tercümanlık yapacak düzeyde İngilizce öğreniyor. Askerden sonra Mehmet Kavala’nın yanında ithalat ihracat işleri konusunda çalışmaya başlıyor. Kavala’nın şirketinin büyümesine çok yardımı dokunuyor. Fakat burada yaptığı işin kendisini daha çok yetiştirmeyeceğini, yabancı bir devlette çalışarak kendini geliştirmek istiyor. İsveç Konsolosu’na gidip İsveç’te klima konusunda bir işte çalışmak isteğini dile getiriyor. Bir takım yazışmalardan sonra klima teknisyeni değil, kaynakçı arandığını öğreniyor ve bir kaynakçı olarak İsveç’e gitmeye razı oluyor. 5 ay sonra İsveç’e yola çıkacak. Gitmeden İsveççe öğrenmeye karar veriyor. Bir dil kursundan İsveççe-İngilizce dil seti getirtiyor ve beş ayda İsveççe öğreniyor. Ancak ahlaklı davranıyor ve Kavala’nın yanında çalışmaya devam ederken bir taraftan da yerine birini yetiştiriyor. Meşakkatli bir yolculuktan sonra İsveç’e varıyor. 5000 kişinin çalıştığı lokomotif fabrikasına vardığında kendisinin İsveççe bilmesine çok şaşırıyorlar. Sözü uzatmayayım; meraklısı kitabı alır gerisini okur. Ancak yukarıdaki paragrafta anlatılanlar bile inanılmaz. Bir ayda gece gündüz çalışarak İngilizce öğrenmek, kitaplar ve setler getirterek İsveççe öğrenmek, kendini yetiştirmek için bir başka dünya ülkesine gitmek, hiç bilmediği bir ülkede kaynakçı ve ardından teknik adam olarak çalışmak… Çalışkanlık, azim, dürüstlük, vizyon hepsi bir arada… Okuyan herkesi derinden etkileyecek bir hikaye.

Birkaç hafta önce bu köşedeki yazılarımdan biri dolayısıyla kendisini ziyaret ettim. Artık geleceğin sektörlerine yatırım yaptığını söyledi. Dünyada önümüzdeki 40 yıl içinde gıda pazarının %50, enerji pazarının %100 ve sağlık pazarının %1800 büyüyeceğini belirtti. Sağlık pazarının 18 kat fazla büyüyeceğini öngörünce beş yıl önce Alvimedica isimli bir şirket kurarak kalp hastalıkları tedavisinde kullanılan balon ve stentleri son derece kaliteli bir şekilde üretmeye başlamışlar. O kadar ki, bu konuda yapılan incelemelerde dünyanın önde gelen markası Boston Scientific kuruluşunun ürünlerini bile geçmişler. Son olarak fabrikalarını kurdukları Çatalca’da 29 Ekim 2012’de Çatalca Belediyesi ve MEB işbirliği ile dünyanın ilk ve tek biyomedikal cihaz teknolojileri lisesinin temelini attılar. İshak Bey, 85 yaşında kalbinde hala müthiş bir heyecan, gözlerinde ise ışıklı bir gelecek olan müthiş bir insan.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Super