19.11.12

Nasıl Eğlenceli Bir Pazar Geçirirsiniz?

Bu yazıyı Charles J. Sykes’ın Okullarda Öğretilmeyen 50 Kural isimli kitabını okurken tasarladım. Giriş bölümünü atladıktan sonra, kitabın her bölümü ailemizdeki 10-25 yaş arasındaki gençlerle tartışarak okunabilir.

Çocuklar yaşamla ilgili temel bazı şeyleri öğrenmezse, beceriksiz ve özgüveni düşük yetişkinlere dönüşüyorlar. Çocuklarımız ve eşimizle yapabileceğimiz öyle şeyler var ki, bunları yaparken hem eğlenebilir hem problem çözme kabiliyetimizi geliştirebiliriz. Bunun yanı sıra problem çözdükçe yaratıcılığımız gelişirken özgüvenimiz de artar. Charles Sykes’ a göre çocuklara okulda veremediğimiz şey kendi ayakları üstünde durma becerisidir. Özel okullara giden, servis kullanan çocuklar basit bir otobüs sisteminden bile yararlanmayı bilemiyorlar. Sözü uzatmadan pratik önerilerime geçelim. Getireceğim önerilerin bazılarını yapmışsanız bunlara benzer yapmadıklarınızı düşününün.

Bugün eşinize ya da çocuğunuza deyin ki, seninle omlet yapacağız. Birçok çocuk ya da koca, tavada yumurta yapmakla omlet yapmak arasındaki farkı bilmez. Karşınızdaki kişinin yaşına göre basit bir omlet de yapabilirsiniz ya da daha farklı, örneğin sebzeli bir omlet de yapabilirsiniz. Sucuk, salam ve sosis yemeği bıraktığım için sizlere bunları içeren bir omlet tavsiye edemeyeceğim.

Eğer arabanız varsa, eşiniz ve çocuklarla bir lastik değiştirmeyi deneyin. İnsanlar lastiği her zaman patladığı zaman değiştirmeye çalışırlar. Lastik de hemen her zaman en uygunsuz yer ve zamanda patlar. Hele yeni arabalar iyice karmaşık; jantların anahtarları var ve önce anahtarı bulmak gerekiyor. Yine arabanız varsa özellikle hanımlar ve çocuklarla birlikte silecek suyu koyun ve hatta yağ ilave edin. Sayısız kadın, bırakın silecek suyu değiştirmeyi, kaputu bile açmayı bilmiyor.

Evdeki yemek listesine devam edelim. Çocuklarla ya da kocanızla bir makarna yapın. Ancak siz yapın, onlar seyretsin değil. Tencereyi de onlar seçsin, suyu da onlar koysun, makarnayı da onlar süzsün. Eğer bu konuda biraz tecrübeleri varsa, biraz daha kompleks bir makarna hazırlasınlar; örneğin zeytinli ya da patlıcanlı veya havuçlu makarna.

Çocuklarla ve eşinizle bir odaya elektrik süpürgesiyle süpürün. Süpürdükleri için onlara 2 TL verin. Ardından elektrik süpürgesinin torbasını temizleyin. Bunu da yapabilirlerse onlara 3 TL daha verin. Niye para veriyoruz? Onları teşvik etmek için, üstelik bu sevimsiz işi, kadınların bir kuruş almadan yaptığını hatırlatmak için.

Eğer çocuğunuz toplu ulaşım sistemini bilmiyorsa, şehirde bir adres seçin ve çocuğunuz sizi oraya toplu ulaşımla götürmeyi denesin. Hangi otobüse ya da minibüse binileceğini, internetten araştırsın. Büyük şehirlerin hemen her birinde ulaşım sistemiyle ilgili bilgilerin tamamı internette var.

Bilgisayar kullanamayan anne ve babalar, çocuklarının yardımıyla word isimli yazı yazma programında bir mektup yazmayı denesin ardından da o yazıyı evde ya da bir internet salonunda çıktı alsınlar. Ardından mektubu çocuklarıyla birlikte yazdıkları kişiye postaneye giderek göndersinler.

Annenize evdeyken diz üstünde top sektirmeyi denetebilirsiniz. Evde diz üstünde top sektirme yarışması yapın. Aynı yarışma bir masa tenisi raketiyle pinpon sektirme şeklinde de yapılabilir. Bunlar benim aklıma gelen öneriler, sizin de aklınıza gelirseniz bana yazabilirseniz. Bunları yapıp eğlenirseniz onu da yazarsanız sevinirim. Bir de bunları sadece bir Pazar değil, kendi önerilerinizi ilave edip bir liste yapıp her Pazar deneyin.

Hiç yorum yok: