15.1.13

Bedavaya ev almak ister misiniz?

Manevi ağabeyim Hasan Gavas uzun yıllardır Bornova Çamdibi’nde yaşar. Bulgaristan’dan Türkiye göç ettikten sonra İzmir Tütün fabrikasında bulduğu işe emekli oluncaya kadar 23 yıl boyunca bisikletle gidip gelmiştir. İzmir’i iyi bilmeyenler mesafeyi tam tahmin edemeyebilirler. Günde yaklaşık 20 kilometre bisiklet sürmüş ve hafta sonları da çarşı-pazar alışverişini de bisikletle yapmıştır. 23 yılda neredeyse hiç otobüs bileti kullanmayan Hasan Gavas sonunda Bornova’dan bir ev almış, iki çocuğuna üniversite okutmuş, hatta kızını dil eğitimi için 6 aydan daha uzun bir süre İngiltere’ye göndermeyi başarmıştır. İşçi emeklisi olan Hasan Gavas’ın bu ekonomik başarısındaki sır bisikletin iki tekerinde ve onun içindeki tasarruf ruhunda saklıdır. Ayrıca son derece sağlıklıdır.

İstanbul Hilton Garden Inn oteli personeli, geçen hafta yapılan bir lansmanla personelinin işe bisikletle gidip gelmesine destek olmaya başladı. Türkiye’nin ilk sertifikalı bisiklet dostu oteli olan Haliç’teki bu otelin personeli, üstelik yakın semtlerden değil, Kadıköy’den vapura binip bisikletle işe gidip geliyor. İstanbul’un nefis manzarasının tadını çıkarırken bir taraftan da sabah ve akşam trafiğinde takılıp kalan otomobil şoförlerine, otobüsteki yolculara da göz kırpmayı unutmuyorlar.

Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz’ın özellikle fabrika çalışanları için kendilerine ciddi ekonomik getirisi olacak şahane bir önerisi var. Hemen her fabrika çalışanlarına servis hizmeti veriyor. Servis hizmetinin personel başı maliyeti mesafeye göre değişse de 150 TL’den aşağıya değil. Şimdi bir işveren düşünün, gönüllü olan personeline şöyle bir teklifte bulunuyor. “Sen servise binmek yerine bisikletle işe gidip gelirsen ben sana servis bedeli olan 150 TL’yi vereyim.” Asgari ücretin neredeyse dörtte biri kadar olan bu rakamın işçilerin yaşamlarındaki pozitif etkiyi bir düşünün. Yıllık 1800 TL, on yılda 18 bin TL yapar zannetmeyin. O para bereketiyle sıfır bir otomobil alacak büyüklüğe erişir. Bu durumun ispatı da ilk paragrafta öyküsünü anlattığım Hasan Gavas’tır. Bisiklete binenin sağlıklı yaşaması, fazla kilolardan uzak durması, memleketin petrole daha az döviz harcaması, trafiğin azalması, havanın temiz kalması gibi daha birçok yarar da ortaya çıkıyor.

Bisikletli ulaşımla ilgili bu köşede yazdıklarıma “Bu iş Türkiye’de olmaz, fazla hayali” diyenler ve bıyık altından gülenler olduğuna eminim. Ne var ki, zaman beni haklı çıkarıyor; Türkiye’de bisikletli yaşam başlıyor... İstanbul’un en fiyakalı caddesi Bağdat Caddesi’nde bisiklet yolları başladı. Yalova’da belediye, mahalle aralarına kadar bisiklet yolu yaptı. Yıllardır bir yara gibi duran Kadıköy Kurbağalıdere yürüyüş yolundaki eksiklik tamamlanarak bisiklet yolu Kadıköy İskele’den Tuzla tersanelerine kadar uzadı. Kadıköy Belediyesi Kalamış’ta bisikletliler için ayrılmış yol bile yaptı. İşpark İstanbul’un dört bir köşesine bisiklet parkları yapıyor; şimdilik sistem mükemmel çalışmasa da kredi kartıyla kiralayabileceğiniz bisikletler koyuyor. Hem İstanbul hem de Türkiye ağır ağır da olsa siyasetten önce bisiklet yollarıyla Avrupa Birliği’ne giriyor.

Hiç yorum yok: