8.3.13

Dr. Mehmet Öz’den Genç Kalmanın Sırları

“Dr. Mehmet Öz’ün Dr. Michael F. Roisen ile yazdığı kitabın alt başlığı gerçekten ilgi çekici: “Garanti Sürenizi Uzatma Kılavuzu

Yazıya başlamadan önce belirtmek istediğim bir şey var. Sağlıklı yaşamak için birçok davranış değişikliği yapmak gerekiyor. Bütün bu davranış değişiklikleri ise düşünsel değişikliklere muhtaç. Düşünsel değişiklik yapmak için haftada bir ya da ayda bir kez olsun, sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme, sağlıklı spor gibi konularda bir kitap okumak insanı kendi vücuduna bakıma odaklayabilir. Hayatınızda bir tane, sağlıklı yaşam kitabı okumanın faydası, tüm ömrünüz boyunca bir ay spor salonuna gitmeye benzeyebilir.

Şimdi gelelim Dr. Öz ve Dr. Roisen’in kitabına. Yazarlar, yaşlılık kaçınılmazsa da sağlığımızı ve gençliğimizi muhafaza etmek için öneriler getiriyorlar. Bir kısmına kendi yorumlarımı ve önerilerimi de katarak zenginleştirerek paylaşacağım. Yazarlar her gün 30 dakika yürümeyi tavsiye ediyor. İnsan evde de yürüyebilir; dışarıda da. Mevsim koşulları izin vermediği zaman ne yapabiliriz? Fiziksel faaliyet önemliyse, başka şeyler de yapılabilir. Yüzülebilir; şınav ya da mekik çekilebilir. Ancak spor da sıkıcı gelebilir. Üç top çevirmeyi öğrenmeye çalışmak ya da masa raketiyle topu hiç düşürmeden bine kadar saydırmak da ciddi ve daha eğlenceli bir fiziksel alıştırma olabilir.

İlerleyen yaşta dişlerinizi kaybetmek istemiyorsanız, diş fırçasıyla yetinmeyin diş ipi kullanmanız gerekiyor. Daha diş bile fırçalayamazken nasıl olacak da diş ipiyle temizlik yapacağız? Benim bulduğum paliyatif çarelerden biri diş aralarında kalacak yiyecekleri daha az tüketmek. Örneğin, kişisel olarak reçel yemeyi çok azalttım. Kahvaltıdan sonra çok az zaman diş fırçalıyoruz. İlk fırçalamaya kadar şekerler orada kalıyor.

Uzun yaşamanın sırrı besin çeşitliliği diyebilirim. Dr. Öz ve Dr. Roisen, kitaplarında çeşitli yaşlanma sorunlarına iyi gelen birçok besini sıralamış. Ancak benim anladığım kadarıyla esas sorun, evimizde ya da dışarıda hep aynı şeyleri yememiz. Aileler, bir aylık bir mönü yaparak, aile üyelerinin yemek girdilerini takip etmesi fevkalade anlamlı. Tabi mönüde daha sık bulundurabileceğimiz bazı şeyler olabilir: Domates, Brokoli, Brüksel lahanası, ceviz içi, fındık ve kuru üzüm.

Dr. Öz ve Dr. Roisen uykunun da önemli olduğunu belirtiyorlar. Her gün 7-8 saat uyumak için bir program yapmalı diyorlar. Benim bu konudaki önerim, elinize bir kitap alıp gece 10 sularında yatağa girmek. Yarım saat içinde uykuya dalıp sabah 6’da uyanacaksınız.

Uzun yaşamak için yazarların önerdiklerinin başında meditasyon ya da namaz geliyor. Ruhlarımızın kendini şarj edebilmesi, yoğunlaşabilmesi ve yenilenip canlanabilmesi için sükunet dakikalarına ihtiyaç var. Yazarlar aynı zamanda bir şükredilecekler listesi hazırlamanın çok iyi olacağını belirtiyorlar.

Yazarlar, bu yürüme işinin üstünde duruyorlar ve kaç adım atıldığını takip etmek için mutlaka pedometre kullanılmasını istiyorlar. Diyetle ilgili verdikleri reçete de oldukça etkili. Her gün normal yediğinizin dörtte üçünü yiyin diyorlar. Limonlu suyun ve yeşil çayın toksinleri temizlediğini ve su tutulmasını önlediği belirtiliyor. Diyet için yaptıkları önerilerden biri de haftada bir gün bir vejetaryen gibi beslenmek. Kendi hesabıma misafirlikte değilsem, vejetaryen gibi besleniyorum. Yazarlar insanın ailesine vakit ayırmasının da sağlığına iyi geleceğini belirtiyorlar. İki hekim, kişisel gelişim kitaplarına da değiniyorlar; bunları okumakla kalmaktan öteye uygulamamız gerektiğini belirtiyorlar. Sağlıklı yaşam için ilave bir önerileri de televizyon ve medyadan uzak durmak. Önerilerinden bir tanesi de eski düşmanlardan birini daha affetmek. Grip aşısının da her yıl yapılması önerilenin arasında. Aynı zamanda kitapta belirtilen tüm aşıları da periyodik bir halde vurulmakta fayda var diye düşündüm.

23 Ekim 2011

Hiç yorum yok: