18.3.07

Göç Etmeye Hazır mısınız?

Farklı sorunlara kısa kısa çözüm önerileri...

Organ Bağışı kampanyalarının başarısı, vatandaşlarımızın sürücü ehliyetlerine ya da nüfus cüzdanlarına 'organlarımı bağışlıyorum' diye bir not düşülebilmesine bağlı gibi. Diyelim ki, bir otobüs devrildi. 30 ölü var. İçlerinden 20'sinin kimliğinde organ bağışı yaptığı belirtilmiş.

***

İstanbul'un trafik sorununun çözümleri:

İki yaka arasında deniz ulaşımından öteye; bir yaka için de deniz ulaşımı... Metrodan çok daha ucuz. Örneğin Bakırköy'den Beşiktaş'a nasıl gidebiliriz? Bakırköy'den kalkan bir deniz otobüsüne binersiniz; Yenikapı, Kumkapı, Eminönü, Karaköy, Kabataş'a dolmuş gibi uğrar ve sonunda Beşiktaş'a ulaşırsınız...

Kadıköy'den Kartal'a ulaşmak için Kadıköy'den bir deniz otobüsüne binersiniz; Moda, Kalamış, Caddebostan, Suadiye, Bostancı, Maltepe, Cevizli'ye dolmuş gibi uğrar ve sonunda Kartal'a ulaşırsınız.

Otobüse, özel arabaya binmek yerine, bisiklete binersiniz. Avrupa'nın tüm büyük şehirlerinde bisikletle ulaşım için özel yollar ayrılmışken İstanbul'da ve İzmir'de bu tür yollar bulunmuyor ve özellikle de şehir idarecilerinin bisikletle ulaşıma dönük böyle bir özendirmesi ve çabası bulunmuyor. Halbuki bisikletle ulaşımın o kadar çok avantajı var ki: Benzin yakmıyorsunuz; spor salonuna gitmek zorunda olmadan spor yapıyorsunuz; kalori harcıyorsunuz; uzak bir yere ulaştığınızda kendinizi başarılı hissediyorsunuz. Bu satırların yazarının katlanabilir bir kırmızı bisikleti var. Bisiklete biniyor, vapurla karşıya geçiyor. Bisikletimi katlayıp metroya ya da otobüse biniyorum. Bu arada yolda bisiklet sürerken arabalar, minibüsler ve bazı otobüsler beni ezmeye çalışıyor. Çünkü ben yolun bir parçası değilim.

***

Genel olarak Türkiye'nin tüm sorunları, nüfusun coğrafyaya dengesiz bir şekilde dağılmasından ve İstanbul'da yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. Kapkaç, hırsızlık, trafik, sokak çocukları, depreme dayanıksız evler, okullarda sınıfların kalabalık olması, hastanelerdeki kuyruklar ve hatta terörün bile kökenindeki neden Türkiye'deki nüfusun dengesiz bir şekilde dağılması ve göçtür.

Amasya da Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biridir ve bir noktadan bir noktaya ulaşım on dakika kadardır. Afyon yine oldukça güzel bir şehirdir. Kastamonu'da gezilecek ve görülecek yerlerin sayısı neredeyse İstanbul kadardır. İnegöl'ün doğasına hayran olmamak, Kahramanmaraş'ın oksijeniyle ruhlarımızı temizlememek mümkün değildir. Ancak bu şehirlerin nüfus yoğunluklarına baktığımız zaman İstanbul'la kıyaslayabilmek mümkün değildir. Elbette İstanbul'un dışındaki şehirlerde iş imkanları da oldukça kısıtlıdır. Bununla birlikte eğitim ve sağlık imkanları da oldukça yetersizdir. Böyle olunca insanlar Batı'ya ve özellikle İstanbul'a göç ediyor. Göç de trafiğe, gecekondulaşmaya, eğitim ve sağlık hizmetlerinin İstanbul'da da yetersizleşmesine ve daha birçok soruna yol açıyor.

Çözüm: Tersine göç. Sakın bugün köyünüze geri dönmeyin ama. Sizin tek başınıza dönmenizin bir anlamı yok. Büyük şirketler genel merkezlerini Türkiye'nin taşra şehirlerine taşıdıkça çalışanları da taşınacak. Bu şehirlerde özel okullar da açılacak, özel hastaneler de... Yol da yapılacak, uçak da inecek.

Özetle, şirketinizin genel merkezini İstanbul'dan haritadan beğendiğiniz bir şehre taşıyın; eğer bu bedeli ödemeye hazır değilseniz; ne kapkaçtan ne trafikten ne de diğer sorunlardan şikayet edin.