19.9.10

Kaderiniz elinizde mi, değil mi?

Kiminle evleneceğinize, hangi okula gideceğinize, hangi işe gireceğinize kim karar veriyor? Küll-i irade ve cüzzi irade diye ilkokuldayken din dersinde bir kavram öğrenmiştim. Küçük şeylere biz insancıklar karar verirken, büyük şeylere Allah karar veriyor. Kaderle ilgili birçok tartışma olsa da, evlilik, okul ve iş gibi bazı temel konularda bizim inisiyatifimizin çok az olduğunu düşünüyorum. Bu konulardaki son kararlar bizim elimizde olmasa da olası en iyi ve hayırlı seçeneklere ulaşmamız bizim cüzi irademizin gayretlerine bağlıdır. Ramazan ayında Kahramanmaraş’ta Güvenmez ailesine iftar için misafir olduğum zaman bu konu yine gündeme geldi. Yine o görüşümü tekrarladım. Hangi okula, hangi işe gireceğimiz, kiminle evleneceğimiz bizim elimizde değil dedim ve bu fikrimi teyit eden Muhsin Güvenmez’in öyküsünü öğrendim.

Muhsin ve ağabeyi henüz 12-13 yaşındayken Alata Teknik Bahçıvanlık Okulu sınavlarına girmek üzere Adana’dan Mersin’e gittiler. Muhsin, ağabeyi Mehmet'ten bir yaş küçük olmasına rağmen ilkokulu ağabeyiyle birlikte o sene bitirdi. Mersin’in Erdemli ilçesinde sadece ortaokul düzeyinde eğitim veren bu okul, onların erken yaşta meslek edinmelerinin tek yoluydu. Okula gidip müdürün odasına çıktılar. Biz sınavlara girmek istiyoruz dediler. Müdür yaşlarını sordu. Muhsin’e dönüp bu sene 1950 doğumluları değil, 1949 doğumluları alıyoruz dedi. Ağabeyiyle bakıştılar. Muhsin bu okulun sütçülük şubesinde o sene öğrenci olamadığı için işçi olarak girdi. Ağabeyi de sınavlara girip kazandı. Bir sene çabuk geçti. Ağabeyi ikinci sınıfa geçmişti. Muhsin kendini gireceği Türkçe, matematik ve biyolojiden oluşan 3 aşamalı okula giriş sınavına hazırladı. Artık sadece sınava girecek, geçecek ve okulun işçisi değil, öğrencisi olacaktı. Karnesini alan ağabeyiyle yaz tatilinde çalışmak üzere babalarının yanına tekrar döndüler.

Muhsin’in kafasında sadece o sınav vardı. Okumayı o kadar çok istiyordu ki yolculuk sorunu ve yer bulamama gibi olasılıkları en aza indirmek amacıyla sınav tarihinden 3 gün önce Mersin’e gitmeye karar verdi. Otobüs mersin otogarına doğru giderken mersinin girişinde olan Teknik Ziraat Müdürlüğü’nün önündeki bahçede bir kalabalık olduğunu fark etti. Hemen otobüsü durdurup indi ve koşarak kalabalıktan birisine bu kalabalığın nedenini sordu ve o şok edici cevabı duydu. O gün o saatte okulun giriş sınavı yapılıyordu. Muhsin sınav tarihini yanlış biliyordu. Tekrar dönüp sınavın nerede yapıldığını öğrendi. Koşarak okula vardığında sınav çoktan başlamıştı. Sınava gireceği sınıfın kapısına geldi. Sınıfa girmek istedi, ama kapıdaki görevli onu içeri almadı. İçeride gözetmen olarak Müdür Recep Meriç bulunuyordu. Sıraların arasında gezinip duran müdürle göz göze gelmek için hizalı bir şekilde dışarıda bekliyordu. Sonunda Muhsin’i fark eden müdür kapıya kadar geldi. “Hayırdır, Muhsin” dedi. Muhsin heyecanlı heyecanlı sınava girmek istediğini, sınav tarihini 3 gün sonra sandığı için geç kaldığını söyledi. Onu sınava aldıkları takdirde 20-25 dakikadır içeride sınav olan öğrencilerle birlikte çıkacağını belirtti. Buna rağmen müdür gelecek seneki sınava girebileceğini söyledi. Bunun üzerine zaten bir senedir okumayan Muhsin eğer o sene okula kayıt yaptıramazsa hiçbir zaman okuyamayacağını anlattı. Müdür gözlerinden okuma aşkı fışkıran bu kan ter içinde kalmış öğrencinin gözlerine bakarak biraz daha düşündükten sonra beklemesini istedi. Öğrenciler sınavdan çıktılar. Muhsin merakla müdürün yanına koştu. Müdür “seni bu sınavdan sıfır aldın varsayıyoruz. Normalde üç sınavdan herhangi birisine giremeyen öğrenciler diğer sınavlara da giremiyor. Ama sana öğleden sonraki matematik ve biyoloji sınavlarına girme hakkı tanıyorum, yeterli puanı alırsan, belki bir ihtimal kazanırsın’’dedi. Öğleden sonraki iki sınava da giren Muhsin yeterli puanı alarak okula kayıt yaptırma hakkı kazandı. Okula kaydını, sevinci içi içine sığmayarak yaptıran bu okuma aşığı çocuk Alata Teknik Bahçıvanlık Okulunu birincilikle bitirdi. Bu öyküdeki Külli İrade, küçük Muhsin’i sınava üç gün önce gönderiyor; cüzi irade ise sınavı kazanabilmek için elinden gelen iyi şekilde hazırlanıyor. Ama Külli irade istemezse, üç gün önce de olsa yola çıkan otobüsün lastiği patlar, Küçük Muhsin o sınava yine giremez.

Not: Evlilik, iş ve okulla ilgili benzer öyküleriniz varsa gönderirseniz okumak isterim.