1.8.12

Seçilmiş Kişi misiniz?

"Dünyayı aklını kullanan, sıra dışı insanlar değiştirir. Sıra dışı insanlar, doğuştan sıra dışı değildir. Sıra dışı insanlar sıradan insanların içinden gayret, düşünce ve farklı kararlarıyla sıyrılanlardır."

Boston’da dini anlamda arayış ve sorgulama içinde olan bir Hintli gençle yaptığım sohbetlerde ilginç sorular geldi. “Bu kadar açlık ve savaş varken, Yüce Allah varsa eğer niye seyirci kalıyor?” “Kuzey Kore’de insanlar dünyadan bir habersiz, köle gibi yaşıyorlar. Neden yüce Allah Kuzey Kore’de işleri düzeltmiyor? Neden Allah dünyadaki çevre kirlenmesi sorununa müdahale etmiyor?” diye sorular yöneltti. Ben de kısaca insanı meleklerden üstün tutan şeyin muhakeme gücü olduğunu, insanın karar verebildiğini ve aldığı kararların dünyayı etkilediğini anlattım. Sohbetin izleyen kısmında Hintli genç sıradan insanların hiçbir işe yaramadığını, zavallı Kuzey Korelilerin, zavallı Suriyelilerin perişan olduğunu ve Allah’ın ise hiçbir şey yapmadığını söyledi.

Kendisine birkaç örnekle sıradan insanların nasıl ülkelerin kaderini değiştirebildiğini anlatmaya çalıştım. 2011 yılında Time Dergisi’nin yılın adamı olarak Başkabanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı aday gösterdiğini, en yüksek oyu alan Recep Tayyip Erdoğan’ın yılın adamı seçilmesine ramak kalmışken, derginin ismi olmayan, jenerik tanımlaması olan bir kişiyi “Protestocu”yu yılın adamı seçtiğini anlattım. Protestocu Tunus’ta, Mısır’da mevcut düzene dur diyen kişiydi. Sıradan insanlar dünyayı değiştirebiliyorlar. Sonra kendisine biraz Atatürk’ü ve biraz da Recep Tayyip Erdoğan’ı anlattım. Yetim kalan Mustafa Kemal, orduda bir subayken içine doğduğu Sultanlığın yerine Cumhuriyeti kurmuştur. Recep Tayyip Erdoğan da aynı şekilde aristokrat bir aileden gelmeyen bir halk çocuğudur. Hindistan’a bağımsızlığını kazandıran Mahatma Gandhi de İngiltere’nin iyi okullarında hukuk okumuşsa da, Afrika’dan sonra kendi ülkesine döndüğünde tanınmayan sıradan bir insandı. Öyleyse sıradan insanların sıra dışı olarak ülkelerinin ve hatta dünyanın kaderini değiştirme imkanı vardır. Marifet bu imkanı kullanmaktır. Suriye’yi de bugün ismini bilmediğimiz bir Suriyeli dönüştürebilir. Aynı şekilde Kuzey Kore’de de bir Koreli çıkıp ülkenin dünyaya açılmasını sağlayabilir. Allah insana aklı, aklını kullanıp dünyayı koruması ve daha iyi bir dünya kurması için vermiştir. Boston’da bu sohbeti yaptığımız gün 10 adet kağıt bardağı çöpe attık. Yarım gün içinde kişi başı toplam 5 bardak kullanarak kahve, su ve soğuk içecek içmiştik. Türkiye’de olsaydık, sadece iki pet şişe atardık. Çünkü Türkiye’de restoranlarda daha çok cam ya da porselen bardakla servis yapılıyor. Demek ki, çöpü üreten de üretmeyen de insan. Çevre kirliliği bizim yarattığımız ve bizim çözmemiz gereken bir sorun. Savaşlar da öyle.

Star Wars- Klon Savaşları isimli animasyon serisinde düşündürücü öğeler var. Atak ve başarılı bir askerin DNA’sı kullanılarak bir tür kuluçka fabrikasında “Klon” isimli birbirinin aynısı yüz binlerce asker üretiliyor. Fiziksel olarak tamamen birbirine benzeyen bu askerler kuluçka tüplerinden çıktıktan sonra askeri eğitim alıp savaşa gönderiliyorlar. Animasyon dizisinde birkaç klon askerinin ismi öne çıkıyor. Tipleri aynı olsa da isimleri ve karakterleri farklı olan bu Klon askerlerinden en önde gelenleri Komutan Rex ve Komutan Cody. Animasyon dizisinde savaşan diğer yüzlerce Klonu çoğunlukla isimsiz bir şekilde çarpışırken görüyoruz. Bu iki komutanın ayrılmasının nedeni, yöneticilik becerilerinin ve askeri becerilerinin öne çıkmış olmasıdır. İçinde muhteşem yöneticilik dersleri barındıran Star Wars ve Klon Savaşlarının en ünlü kahramanları ise Jedi (Ceday) Şövalyeleridir. Ellerinde ışın kılıcı olan, uzaktaki cisimleri hareket ettirebilen, zayıf iradeli insanları hipnotize edebilen bu şövalyelerin kanlarındaki midi-chlorian isimli madde seviyesi diğer insanlardan fazladır. Yani doğuştan Jedi şövalyesidir onlar. Eğitimle kazanabileceğiniz bir şey değildir bu. Bir başka bilim kurgu filmi olan Matrix’teki Neo karakteri de seçilmiş kişi olarak dünyayı makinelerin elinden kurtarır. Düşmanları dahil, herkes Neo’nun seçilmiş kişi olduğuna inanır ve aslında onların bu inancı Neo’yu sonunda başarılı kılar. Çok izlenen başka bir film olan Yüzüklerin Efendisi’nde sihirli yüzüğü taşıyabilen tek kişi yine seçilmiş genç adam Frodo’dur. Frodo dürüstlüğü, iyiliği ve sözünün eri olması yüzünden seçilmiş kişidir. Filmlerde seçilmişlik doğuştan gelen bir özellik olabilir. Dünyada ise insanlar kararlarıyla sıra dışı olurlar. Hem kurgu alanda hem de gerçek yaşamda dünyayı sıra dışı insanlar değiştirir.

Hiç yorum yok: