31.1.13

İnovasyon Türkiye

Fatih Sultan Mehmet döneminde Fatih’in talebi ve desteğiyle ile ortaya çıkarılan yenilikler, Osmanlı İmparatorluğu’na yaklaşık 150 yıllık bir liderlik verdi.

Richard Florida’nın yazdığı The Flight of the Creative Class (Yaratıcı Sınıfın Uçuşu) isimli kitapta, dünyada ülkelerin değil, yaratıcı ve yenilikçi olan insan gruplarının konuşlandığı şehirlerin birbiriyle yarıştığını iddia ediliyor. Amerika ile Kore değil, Boston ile Seul yarışıyor; Türkiye ve İspanya değil, İstanbul ve Barselona yarışıyor. Ancak bu şehir isimlerini anmak bile, yenilikçilin belirli yerlere özgü olduğu fikrini uyandırıyor ki, bu tam doğru değil. Yenilik yapmak insanlara özgü bir şey; şehirler değil insanlar yenilikçi. Dolayısıyla bir şehir kendine yenilikçi insanları çekmeye başarabilirse ya da o şehirdeki insanlar yenilikçi olursa o şehrin rekabet gücü artıyor.

Dünyada Türkiye dahil, çok başarılı konfeksiyon üreticileri bulunuyor. Ne var ki, bunların inovasyon yapanı, benim deyimimle yenilik yapanı çok az. Türkiye’nin dinamik markası Süvari Giyimde yaptığım incelemeler Türkiye’de konfeksiyon alanında da ilginç yeniliklerin ortaya çıktığını gösterdi. Süvari Giyim, hava alanlarındaki manyetik kapılardan geçerken kemer çıkarma işkencesine son veren bir kemer icat etmiş. Özel olarak tasarlanmış kemerin sadece tokası basit bir şekilde kemerden ayrılıyor ve kolaylıkla bir sorun olmadan manyetik kapıdan geçebiliyorsunuz. Süvari markası, standartlaşmış olan erkek giyimde nasıl bir inovasyon yapabiliriz diye araştırınca ilginç sonuçlara ulaşmış. Dünyada ilk kez takım elbisede genişleyebilen bel tasarlamışlar. Kahvaltıdan akşam yemeği sonrasına ulaşıncaya kadar insanın beli 4 santim kadar genişliyormuş. Bu özel tasarım pantolonlar kendileri daralıp genişlediğinden pantolon akşamleyin dar geldi, sabahleyin bol geldi sorunu ortadan kalkmış.

Türkiye’de yenilikler sadece iş alanında değil. Hiç akla gelmeyen alanlarda da yenilik projeleri var. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, kent kültürünün yerleşmesi için Türkiye’de ilk kez bir şehir kültürü dersini müfredata koymuş. Artık çocuklar, İstanbul’u bir ders olarak işleyecekler. İnsanların büyük şehirlerde yaşıyorlar, ama şehri yaşamıyorlar. Bu ders sayesinde İstanbul’u müzelerinden, spor tesislerinden, efsanelerinden, tarihinden güncel sosyal yapısına kadar her alanda çocuklar İstanbul’u tanıyacaklar. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, aslında şehrin ekonomisini de geliştirecek bir projeyi başlatmış durumda. Çünkü İstanbul’un kıymetleri sadece müzeleri değil, aynı zamanda başka şehirlerde doğduğu halde İstanbul’da dünya çapında girişimcilere dönüşmüş iş adamları. Proje kapsamında şehrin kültür insanları ve iş adamlarının öykülerinin de yer alacağını ümit ediyorum. Başarı kazanmış İstanbulluların öyküleri, minik İstanbulluları da girişimci yapabilir.

Richard Florida’nın yaptığı dünya inovasyon haritasında, Avrupa’nın birçok bölgesiyle birlikte maalesef Türkiye’de hiç ışıltı yok. Türkiye, Hindistan ve Çin ile birlikte yenilik olmaksızın üretim yapan dünyanın büyük ekonomilerden biri. Türkiye’nin dev üretim tesislerine sahip olan kurumlarından biri de Kipaş. Bu kurumdan Halit Gümüşer ile bir uçak yolculuğunda yaptığımız sohbet sırasında Kipaş’ın da inovasyon konusunda bazı ön çalışmalara başladığını öğreniyorum. Dünya liderliğine soyunan bir toplumun insanların üstüne giydiklerini, izlediklerini ve tükettiklerini üretmenin ötesine geçmesi ve tasarım yapmaya başlaması lazım.

Daniel Pink, Aklın Yeni Sınırları isimli kitabında sağ beyinlilerin, yaratıcı ve yenilikçi olanların kazanacağını söylüyor. Richard Florida ise kendi kitabında yaratıcı beyinleri yetiştirenlerin ve çekenlerin başarılı olacağını iddia ediyor. Seth Godin, Mor İneklerin bir öyküsü olduğunu bu öykünün kendisini pazarladığını belirtiyor. Bize düşen görev biz nasıl olur da dünya çapında bir etki yaratacak bir yenilik yapabiliriz diye düşünmek.

Hiç yorum yok: