13.10.06

Sıra dışı doğum günü kutlamaları

Üniversite öğrencisi Nevzat’ın doğum günü yaklaşmıştı. Okul arkadaşları Fahri, Ömer ve Faruk, ona sıra dışı bir doğum günü kutlaması yapmaya karar vermişlerdi.

Nevzat’ın doğum gününde Fahri, bir bahane uydurup saat 10.00’da Nevzatlar’a gitti; oradan birlikte okula gideceklerdi. Fahri, Nevzat’la evden çıkmadan önce Ömer’i arayıp “N’aber?” diye sıradan görünen bir telefon görüşmesi yaptı. Ömer ve Faruk, okul yönüne giden yolda bir önceki durakta bekliyordu ve bu yönde giden tek otobüse bindiler. Otobüse biner binmez, “herkese günaydın” dedi ve çok kalabalık olmayan otobüste Faruk elindeki çikolata kutusundan insanlara çikolata ikram etmeye başladı. İnsanlar “Neden çikolata ikram ediyorsunuz?” diye sorunca Ömer otobüsteki herkese duyuru yaptı: “Bir sonraki durakta Nevzat diye bir arkadaşımız binecek ve bugün Nevzat’ın doğum günü. Onun doğum gününü sıra dışı bir şekilde kutlamak istiyoruz. Eğer Nevzat binerken ben işaret verince hep birlikte ‘İyi ki doğdun Nevzat’ diye şarkı söylersek ona harika bir doğum günü hediyesi vermiş oluruz.” Otobüs yolcuları gülümseyerek “tamam” dediler ve otobüs bir sonraki durağa doğru ilerlemeye devam etti. Durağa geldiler; önden birkaç başka yolcu bindikten sonra Nevzat ve Fahri de otobüse binince Ömer işareti verdi ve otobüs koro olarak söylemeye başladı: “İyi ki doğdun Nevzat, İyi ki doğdun Nevzat.” Nevzat, ne olduğunu şaşırdı. İnsanlar güçlü bir şekilde koroyu sürdürdüler, sonra hep birlikte alkışladılar. Nevzat’ın bu arada iki gözünden sevinç gözyaşları dökülüyordu. Faruk, Ömer ve Fahri ile kucaklaştı, teşekkür etti. Gözlerinde yaş, yüzünde gülümseme “Oğlum, siz çılgınsınız!” diyordu. Daha sonra Faruk ve Ömer, herkese ufak pasta dağıttı. Herkes için ama elbette Nevzat için sıra dışı bir doğum günü kutlaması olmuştu.

Aşkın ile Sevgi, birkaç yıllık evliydiler. Sevgi’nin doğum günüydü ve Aşkın sıra dışı bir şekilde eşinin doğum gününü kutlamaya karar vermişti. Sabahleyin kalktı erkenden çiçekçiye gitti ve zarif bir gül buketi aldı. Eve döndü. Buket gülü, dairenin dış kapısına şeffaf koli bandıyla yapıştırdı. Eşi mutfaktayken onun kendisini kapıdan uğurlamasına fırsat bırakmadan “İşe geç kalıyorum.” diyerek dışarı çıktı ve dış kapıyı kapattı. Dairenin dış kapısında “Doğum günün kutlu olsun” notu ile çiçekler asılı duruyordu. Aşkın işten karısını aradı ve “Canım, taze mevsim meyveleri istiyor. Bir ara çıkıp taze mevsim meyvesi alır mısın?” diye ricada bulundu. Sevgi, bir saat kadar sonra evdeki işlerini bitirip çıkmak için hazırlandı ve dış kapıyı açtığında eşinin ona hazırladığı hediyeyi buldu. Yüzünü şaşkınlık ve sevinç dolu bir ifade ile kapladıktan sonra yerini sevinç gözyaşının eşlik ettiği bir gülümsemeye bıraktı.

Ertan’ın annesinin doğum gününe altı ay vardı. Ertan, annesinin doğum gününü sıra dışı bir şekilde kutlamaya karar vermişti. Ne yapabilirim, diye düşünürken bir gün İnce İnce Yasemince’yi izledi ve “Buldum.” dedi. Bir arkadaşından video kamerasını ödünç aldı. Annesinin çocukluk arkadaşları, annesinin anne–babası, komşuları, güncel aile dostlarını buldu ve her biriyle üçer beşer dakikalık anılarını kaydetti. Her görüşme, “Doğum günün kutlu olsun Yücel Hanım..” diye bitiyordu. En sona yerleştirdiği kayıtlarda Yücel Hanım’ın eşi yani Ertan’ın babası, Ertan’ın kız kardeşi Selma ve Ertan vardı. Sonunda hep birlikte “İyi ki doğdun Yücel” diyorlardı. Ertan, bu görüntü kasedini CD–ROM’a aktardı ve askere Kars Kağızman’a gitti. Annesinin doğum günü, yemin töreninden bir hafta kadar sonraya geliyordu. Ailesi, Kars Kağızman çok uzak olduğu için yemin törenine gidememişti. Ertan, annesini arayıp yemin töreninin VCD’sini gönderdiğini söyledi. Annesi, tam doğum gününde ulaşan VCD’yi VCD göstericiye taktı ve Ertan’ın onun doğum günü için hazırladığı VCD’yi izlerken gözyaşlarına boğuldu.

Bunlar da ne biçim doğum günü hediyesi! İnsanı hep gözyaşlarına boğuyor.

02.05.2004

Hiç yorum yok: